Yaşamak acı çekmektir. Yaşamı sürdürmek, bu acıda bir anlam bulmaktır.
Victor E. Frankl
Hepimizin zor zamanları olmuştur hayatta. “Daha ne gelebilir ki başıma” sorusunu sorduğumuz noktaya varmışızdır. Bazen tükendiğimizi, yolun sonuna geldiğimizi hissettiğimiz o anda başarı bize kapılarını aralayabiliyor. Bunun en güzel örneklerinden biri de Victor E. Frankl’in meşhur eseri İnsanın Anlam Arayışı kitabındadır diyebiliriz.
Kitap temel olarak üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm yazarımızın 4 yılını geçirdiği Nazi kampındaki öyküsüdür. Frankl yazdığı bu ilk bölüm için “Bu, bir toplama kampının, orada bulunup da sağ kurtulmayı başaranlardan birisi tarafından anlatılan iç öyküdür.” cümlesini kullanıyor ve kampa gidişinden başlayıp kurtuluncaya kadar ki zamanı anlatıyor. Ayrıca kitap içeriğinde en fazla yer tutan bölüm burasıdır. İkinci bölümde kurucusu olduğu logoterapi hakkındaki bilgileri sunmuştur. Bunu yaparken birçok alt başlık kullanmış ve sadece logoterapi üzerinde durmayıp sevgi, varoluş, acı, yaşamın anlamı ve geçiciliği gibi konulara da değinmiş olduğunu görüyoruz. Üçüncü yani son bölümde de “Trajik Bir İyimserlik Tartışması” başlığını kullanarak yorumu açık uçlu olan ve birçok yazıya kaynaklık edebilecek metniyle kitabı sonlandırıyor.
Bu kitabın okuyucunun kalbine dokunan, hayat öyküsüyle harmanlanmış bilgi dolu bir kitap olduğunu söylemek isterim. Toplama kamplarının durumunu birinci ağızdan okuyarak insanların yarattıkları acıları, yıkımları ve düştükleri çaresizliği görüyoruz. Frankl, bu kitabıyla bizlere hayatımızı ve yaşadıklarımızı sorgulamak için bir fırsat veriyor. Bunun haricinde ikinci ve üçüncü bölümlerde terimsel bir anlatım söz konusudur. Hal böyle olunca okuyucunun sıkılma ihtimali de artabiliyor. Size tavsiyem bu bölümleri parça parça okuyarak yani ‘biraz okuyup dinlen sonra biraz daha oku’ tarzında ilerlemenizdir. Böylelikle kitaptan kopmadan rahatlıkla okuyabilirsiniz.
Her okuyucunun kendine ders çıkaracağı, hayat felsefesi edineceği bu eseri bir başucu kitabı olarak görüyorum. Özellikle yazarımızın yaşamış olduğu insanlık dramını ve sonucunda kavuştuğu özgürlüğü, mesleki başarıyı okudukça geleceğe bakışıma bir ışık tuttuğunu fark ettim. Aynı farkındalığı sizlerin de yaşayacağınızı umut ediyorum. Sonuç olarak şartlar ne kadar kötü olursa olsun her zaman bir umut vardır. Önemli olan bu umuda tutunup yaşamın anlamını kavrayarak yola devam etmektir. Nietzche’nin de dediği gibi “Yaşamak için bir nedeni olan her kişi, hemen her nasıla dayanabilir.”