Nadir rastlanan nöropsikiyatrik bir rahatsızlık olan Cotard Sendromu bir diğer adıyla “Yürüyen Ceset Sendromu” ilk olarak 1880 yılında Fransız nörolog Jules Cotard tarafından tanımlanmıştır.
Cotard sendromuna sahip bireyler organlarının yok olduğunu, çürüyüp kokuştuğunu, sadece deri ve kemik halinde kaldıklarını, vücudundaki kanların çekildiklerini, ölmüş olduklarını veya ölmek üzere olduklarını söylerler. Bazı vakalarda sendromu yaşayan kişiler, ölmüş olduklarına inandıkları için yemeğe ihtiyaçlarının olmadığını düşünür.
İstatistiklere göre şu ana kadar 100 vaka bildirilen Cotard Sendromuna sahip bireylerin birçoğu gelişmiş ülkelerde yaşamaktadır. Bununla birlikte Cotard Sendromu, genç erkeklerde görülse bile ağırlıklı olarak orta yaşın üzerindeki kadınlarda görülmektedir.
Cotard Sendromunun Nedenleri
Cotard Sendromunun nedeni tam olarak bulunamamıştır ancak sendromun; depresyon, epilepsi, panikatak, migren, beyin kanaması, parkinson hastalığı, beyin hücrelerinin kaybı vb. hastalıklarla ilişkili olduğu düşünülüyor.
Cotard Sendromunun Tedavisi
Cotard Sendromunun henüz kesinleşmiş bir tedavisi yoktur fakat psikoterapiyle beraber kullanılan bazı ilaçlar yararlı etkide bulunmuştur. Cotard Sendromunda şu ana kadar en olumlu sonuç alınan elektrokonvülsif terapidir.
Son olarak, sendrom ilginizi çektiyse daha iyi anlayabilmek için 2019 yapımlı Cotard’S Delusion adlı kısa filmi izleyebilirsiniz. Filmde bu sendroma yer verilmiştir.
