Ulusların kendi yasalarınca reşit sayma istisnaları hariç 18 yaşın altındaki her birey çocuk sayılır.
Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarı tanımı şu şekildedir: “Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek uygulanan tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir.”
İstismar kendi içinde üç ana gruba ayrılır:
- Fiziksel istismar (işkence, çocuk istismarı, aile içi şiddet)
- Psikolojik istismar (küçük düşürme, gözdağı verme, mobbing, zorbalık, kurbanı suçlama, nefret söylemi, manipülasyon, takipçilik, sibertakipçilik, ilişkisel saldırganlık, ebeveynsel yabancılaşma, psikolojik işkence, zihin kontrolü, toplumsal veya bireysel sakınma, zor yollu ikna, taciz, sözlü taciz)
- Cinsel istismar (ensest, çocuğun cinsel istismarı, tecavüz)
Fiziksel istismar, çocuğun bedeninde bir zarar görmesiyle ortaya çıkar. Araştırmalar bu alanda en çok 4-6 yaş aralığının etkilendiğini ve erkek çocuklarının kız çocuklara oranla daha fazla istismara maruz kaldığını göstermiştir.
Cinsel istismar, çocuğun cinsel yollarla istismara uğramasıdır. Bu alandaki yaş grubu ise en sık 6 ile 10 yaş aralığını kapsamaktadır. Bu alanda kız çocukları erkek çocuklara oranla daha fazla istismara uğramaktadır.
Psikolojik istismar ise daha çok duygusal ve zihinsel olarak istismar etmedir. Çocuğa hakaret etmek, çocuğu azarlamak, tehdit etmek, çocuğun varlığını yok saymak, çocuğu sürekli olarak küçümseme bu alanın bazı kavramlarından bazılarıdır. Bu istismar biçimi sık tekrar ettiği takdirde çocukta önemli ölçüde tahribat yaratır.
Çocuklar, çoğunlukla istismara uğrarlar fakat bu durumdan pek bahsetmezler. Nedenleri çok fazladır ancak biz birkaçına değineceğiz:
- Erken yaşta cinsel istismara uğrayan çocuk, yaşından dolayı kendisine inanılmayacağını düşünür ve daha çok içe kapanık bir hale bürünür. Cinsel istismarın yanlış bir davranış olduğunun farkında da olmayabilir.
- Çocuk, istismarcının tehdidinden korkuyor olabilir. İlerleyen zamanlarda bu şiddetin daha da artmasından korkuyor olabilir.
- Kültürel etkenler de olabilir. Örneğin “büyükler döver de sever de” lafının sık kullanıldığı bir toplumdan gelmişse şiddetin yanlış olduğunun farkına varması zaman olabilir. Belki de bu durumu normalleştirmiş bir toplumsal bilinç oluşturmuştur.
- Çocuk, yapılan davranışın aşağılayıcı niteliğinden dolayı saklayabilir.
Çocuğun yaşına göre cinsel istismara maruz kalma grafikleri incelendiğinde en fazla 6 yaş ile 10 yaş aralığında olduğu görülmektedir. Hemen akabinde 2 ile 5 yaş aralığı var. Bu da demek oluyor ki istismarcılar genellikle küçük yaş grubunu tercih ediyor. Yapılan araştırmalarla istismarcıların %80 inin çocuğun tanıdığı birisi olduğu saptanmıştır.
Çocuk istismarının önlemenin çeşitli yolları vardır. Öncelikle aile bilinçlendirmesi yapılmalıdır. Bunun için de ailelerin kendileri için olan programlardan faydalanmaları gerekmektedir. Eğer çocuğun ailesinde daha önce istismar edilme durumu yaşandıysa ve bu durum hala devam ediyorsa bir rehabilitasyon kurumuyla iletişime geçilip yasalar ve mahkemeler doğrultusunda duruma müdahale edilmelidir.