“Ben Hiç Suçlu Değilim”

Tarafından yazılmıştır
Paylaş

SOSYOPATİ

Sosyopati kişilik bozukluğu olan, bireyler toplumu ve toplumun kurallarını dikkate almayan antisosyal kişilik bozukluğu olan kişilerdir. Başkalarının ne düşündüğü, ne hissettiğinin onlar için bir anlamı yoktur. Suç işlemeye meyilli kişilerdir ve işledikleri suçların sorumluluğunu asla almazlar hatta bundan ders de almazlar çünkü onlara göre suçlu olan kendileri değildir ki. Peki bu bozukluğun temeli nedir? Bir insan neden soğukkanlılıkla suç işler ve bunun sorumluluğunu reddeder?

Sosyopati kişilik bozukluğunun temeli aslında yaşamın çok erken dönemlerine dayanır ve genellikle 15 li yaşlardan itibaren kendini belli eder. Bu bozukluğa sahip bireyler yaşamlarının ilk yıllarında ilgisiz ve sevgisiz büyürler. Şiddete, cinsel istismara maruz kalmış olabilirler. Bu da beyinlerinin utanma, suçluluk veya pişmanlık  ile ilgili kısımlarının yeterince gelişmemesine sebebiyet verir. Sonuç olarak bu bireyler katı, sert, antisosyal, soğuk, ifadesiz, suça meyilli bir şekilde gelişir ve yaşamlarının sonuna kadar da bunu idame ettirirler. Onlar için bırakın başkaları için üzüntü duymayı bir başkasına zarar vermek zevkli bir uğraştır adeta. Birilerine kızmaları durumunda ise o kişiye karşı bir öfke biriktirirler içlerinde, uygun zaman geldiğinde ise acımasızca intikam alırlar. Öfke kontrolleri yoktur. Sosyopat bireyler için hayatta kendilerinden başka değerli hiç kimse yoktur. Onlarda bağlılık ya da sadakat anlamına gelen hiçbir bağ yoktur. Empati kurabilme duygusundan mahrumdurlar, herkese karşı inanılmaz bir acımasızlık duyguları vardır. Bir ortamda daima hükmedici gücün kendilerinde bulunmasını isterler. Yalan söyleme becerileri o kadar iyi gelişmiştir ki karşılarındaki kişileri rahatlıkla kandırabilirler. Neredeyse hiç arkadaşları yoktur, kimseye bağlılık duymak istemezler daha doğrusu değer vermek istemezler. Plansızdırlar, dürtülerine göre hareket ederler. İlginçtir ki bu bozukluğa sahip kişiler genellikle çekici ve karizmatik bulunur. Bu kişilerin hayran kitleleri bile vardır.

Sosyopati ile psikopati genellikle karıştırılır ama aralarında bir takım farklar vardır: sosyopatinin zamanla çevre etkisi ile geliştiği varsayılıyor fakat psikopatinin ise doğuştan olduğuna inanılıyor. Psikopatlar bir eylemde bulunurken bunun üzerinde uzun zamanlar düşünerek ve her hareketi planlayarak harekete geçerler oysa sosyopatisi bulunan bireyler ise oldukça plansızdırlar, hatta çoğunlukla duruma göre ne yapacaklarına karar verirler. Psikopatlar içlerinde gizli gizli hesaplar yaparak hareket ederler ama sosyopatlar ise herhangi bir davranışlarını gizleme gereği duymazlar. Bu yüzden seri katiller genellikle psikopatisi olan kişilerden çıkar çünkü planlama yetileri oldukça gelişkindir.

Sosyopatisi olan kişiler bu bozukluğa sahip olduklarının farkında değillerdir dolayısıyla tedaviye de çevrelerindeki kişiler sayesinde başlayabilir. Sosyopatinin tedavisi çok zordur, eğer hastalığın altında yatan neden alkol ya da madde bağımlılığı ise tedavi etme imkanı biraz vardır fakat sebep yaşamın erken yıllarında maruz kalınan kötü yaşam olayları ise tedavi biraz daha zorlaşır hatta imkansızlaşabilir bile.

Makale Etiketleri:
· · ·
Makale Kategorileri:
Psikolojik rahatsızlıklar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir