Paramnezi Sendromu
“Bu yerden bir tane daha var ve ben aynı zamanda oradayım.” diyen biriyle karşılaştığınızda muhtemelen afallayacaksınızdır ama bu bir psikolojik sendrom. Paramnezi kelime olarak çarpık anımsama, gerçekle hayalin karışmış olduğu bellek anlamına gelmektedir. Bu kavram ilk defa 1903 yılında Arnold Pick tarafından ortaya atılmıştır. Pick’in bir hastası, içinde bulunduğu mekanın aynısının kendi şehrinde de olduğunu söylemiştir. Bunun mümkün olmadığı kanıtlandığında ise aynı hastanenin ve hatta doktorun bile kendi şehrindeki evinde olduğunu söylemiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere paramnezi sendromunda zaman ve mekan kavramları hatta hayal ile gerçekler bile birbirine karışmaktadır. Kişi bulunduğu yeri tam olarak idrak edememektedir. Bu sendromda hastalar bir anıyı hatırlamaya çalışırken arada kalan boşlukları kendilerince uydurup doldururlar. Bu da gerçekten var olmayan bir anının varlığına kendilerini inandırmalarına sebebiyet verir. Aslında hiç yaşamamış olduğu ve yaşama ihtimalinin de olmadığı olayları sanki yaşanmış gibi kendilerini inandırırlar. Hastalara bu durumun aksi ispatlandığında uzlaşmış gibi görünseler bile gerçekte hala kendi fikirlerini savunmaya devam ederler.
Paramnezinin nedenlerine bakıldığında, daha çok travma ve lezyonlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Hastaların gösterdiği belirtilere bakacak olursak, genel olarak şu üç başlık altında toplanabilir: “Yer Değiştirme, Kimerik Asimilasyon ve Abartılı Mekansal Yerleşim.”
Son olarak, paramnezi sendromu dejavu ile karıştırılabiliyor fakat birbirlerinden farklıdır. Deja vu bir psikolojik rahatsızlık değildir ve anlıktır. “ben bu anı daha önce yaşamıştım sanki.” gibi cümleler kullanılır ancak kesinlik yoktur. Ek olarak, deja vu uydurma değildir sadece hissetmeyle ilgilidir. Paramnezi de ise olmayan bir anının varlığı iddia edilir ya da yer kavramı karıştırılır.