12 Öfkeli Adam

Tarafından yazılmıştır
Paylaş

Günümüzde çekilen filmler aksiyonu bol ve görsel efekt bakımından oldukça zengin olduğu için siyah beyaz filmlere karşı ilgimiz oldukça azaldı. Bize artık daha boğucu daha sıkıcı ve yavaş ilerleyen filmlermiş gibi gözükmeye başladılar. Bu nedenle siyah beyaz filmlere karşı bir ön yargınız varsa ve izlemekten çekiniyorsanız bu ön yargıyı yıkabilmek için izleyebileceğiniz iyi bir film olarak bu filmi tavsiye ediyoruz.

Sidney Lumet’in yönettiği ilk filmi olan 12 Öfkeli Adam, 1957 yılında çekimi tamamlanmış ve 1960 yılında vizyona girmiştir. ABD yapımı drama türündeki bu film Reginald Rose’un aynı adlı tiyatro oyunundan yola çıkarak sinemaya uyarlanmıştır. Dönemin koşulları fırsat tanımasına rağmen dramayı yansıtması açısından filmin siyah-beyaz çekilmesi daha uygun görülmüştür. Açılış ve kapanış sahnesi ile lavabo sahneleri dışında filmin tamamı tek bir oda içerisinde geçmesine rağmen hiç sıkılmadan filmi izleyebilirsiniz. Sağlam senaryosu ve oyuncu kadrosu ile sinema eleştirmenlerinin de ilgisini çeken ’12 Öfkeli Adam’ en iyi filmler arasında gösterilmiştir.

Filmde, gecekondu mahallesinde bir adam öldürülüyor ve olay mahallinde 18 yaşındaki oğlu yakalanıyor. Gerek gecekondu mahallesinde yaşaması gerek babası ile olan ilişkilerinin kötü olmasından dolayı gözler ona çevriliyor ve cinayeti onun işlediği düşünülüyor. Mahkeme tarafından atanmış, birbiri ile hiç alakası olmayan hayatlara sahip 12 adam bu çocuğun suçlu olup olmadığına karar vermek için bir odaya geçiyor ve tekrardan bu cinayeti inceliyorlar. Jüri üyeleri kendi aralarında konuşarak ya çocuğun suçlu olduğuna karar verip onu elektrikli sandalyede idam ettirecek ya da suçsuz olduğuna karar verip onu özgürlüğüne kavuşturacaklardır. Yönetmen jüri odasında geçen bu konuşmaları izlettirirken hiç sıkmıyor ve bunaltmıyor. Zaman zaman jüriler arasındaki şiddetli tartışmalara şahitlik ederken sizlerde gerilebilirsiniz ve bir an kendinizi vicdan muhasebesi yaparken bulabilirsiniz. Bu durumda yönetmen on üçüncü bir jüri üyesi olarak sizi atar ve bu sürece sizi de dahil etmiş olur.

Film jüri üyelerinin kendi aralarındaki diyalogları üzerinden ilerlemekle birlikte yönetmen filmde her biri jüri üyesinin hayatına dair ipuçlarını da sunuyor. Filmde kullanılan kamera açıları, jürilerin giydikleri kıyafetlerin rengi, yaşanan olaylar ve önemsiz gibi görülen küçük değişikliklerin hepsi yönetmen tarafından bilinçli bir şekilde ve ustaca kurgulanmıştır. Sosyal psikoloji açısından da zengin kavramlar içeren bu filmde; ön yargı, bilişsel çelişki, azınlık etkisi, grup iletişimi ve bireysel iletişim gibi birçok kavram da işlenmektedir. Film konusu itibariyle Amerika’nın adalet sistemine de eleştirel bir pencereden bakmış, bununla birlikte ön yargı, ırkçılık, idam cezası ve hukuk sistemine de değinerek bu konuları irdelemiştir.

Makale Etiketleri:
· · ·
Makale Kategorileri:
Film ve kitap önerileri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir